Samsun’da “İstilacı balık türleri ve hayalet ağlar” çalıştayı düzenlendi.
Çalıştayda, istilacı türlerin geldikleri lokasyonlarda bulundukları alana zarar vermediğini ancak başka bir yere taşındığında zararlı oldukları belirtildi.
Ordu Üniversitesi Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Aydın istilacı balık türlerinin dünyada 345 milyar dolarlık ekonomik kayba neden olduğunu belirtti.
“İklim şartları, suyun sıcaklığı türün istilacı olup olmadığını etkiliyor”
Bulundukları ekosistem içinde iklim şartları, suyun sıcaklığı, tuzluluk oranı gibi birçok parametrenin o türün istilacı olmasını engellediğini vurgulayan Aydın, şöyle konuştu:
Orada çok yüksek stoğa ya da diğerlerine zararlı etki verecek bir pozisyona gelmiyor. Çünkü bu, ekosistemin bir kuralı. Ekosistem 3-5 yılda, hatta 500 yılda oluşmuyor, yüzbinlerce yılda oluşuyor. Yani yüzbinlerce yıl dönen sistemde hayatta kalanlar kalıyor, sistemi devam ettiriyor ve bir düzen kuruluyor. Biz de insanlar olarak bu düzene diyoruz ki, ‘Yok öyle olmaz, bu düzeni böyle çevirmemiz lazım’. Sistemde bir gedik açıyoruz. Açtığımız gediği de bu fırsatçı türler kullanıyor ve ekonomik ya da biyolojik kayıplara neden oluyorlar.
İstilacı türlerin ekonomiye zararları
Aydın, istilacı türlerin büyük kısmının denizel aktivitelerle yer değiştirdiğine işaret ederek, şöyle devam etti:
İstilacı balık türleri Avrupa Birliği kapsamında 12,5 milyar dolarlık, dünyada da 345 milyar dolarlık ekonomik kayba neden oluyor. Yabani türlerle mücadele için en önemli yöntemler yayılma yollarını belirlemek, yerleşmeden ve yayılmadan önce engellemek. Çünkü yerleştikten sonra mücadele etmek çok zor. Erken tespit çok önemli bir şey. Bizim de bilim insanları olarak sizlerden beklediğimiz şey, yeni bir tür gördüğünüz, bilmediğiniz bir canlıyla karşılaştığınız zaman bizlere ulaşmanız. Bizim için de çok önemli bunlar.
Süveyş Kanalı’nın açılması istilayı artırdı
İstilacı türlerin yayılımında pek çok yol bulunduğunu anlatan Aydın, istilanın artış nedenlerini şöyle sıraladı:
Doğal yollar, deniz taşımacılığı, yatçılık ya da akvaryumculuk sistemi gibi değişik nedenlerle yayılım gösteriyorlar. Özellikle de Pasifik’teki ya da Hint Okyanusu’ndaki canlının Karadeniz’e gelebilmek için normal şartlarda Afrika’yı dolaşıp boğazdan geçmesi gerekirdi ancak insanoğlu Süveyş Kanalı’nı açtı. Akdeniz, Ege ve Karadeniz’e hayvanların hızlı şekilde girmesini sağladı. Son 50 yılda 80 balık türü olmak üzere bir sürü deniz canlısı, 500 küsur canlının sisteme girmesi sağlanmış oldu.