Sıcak havaların etkisiyle yurt genelinde başlayan orman yangınları, ciğerlerimizi yakıyor..
Orman yangınlarının önüne geçmek için İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri, insan gücü, termal ve normal kameralı koruma sistemleri ve hava araçlarıyla 7 gün 24 saat çalışmalarını sürdürüyor.
Ekipler, haziran ayından itibaren alınan tedbirlere bir yenisini daha ekledi.
Ağaçlara ‘Kozalak’ isimli cihaz yerleştirildi
Türk mühendisler tarafından geliştirilen, yerli erken tespit sistemi ‘Kozalak’, Heybeliada’da uygulanmaya başladı.
İstanbul Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürü İkram Çelik, şu ifadeleri kullandı:
Sıcaklık 30 dereceyi aştığında, nemin yüze 40’ın altına düştüğü zaman bizim için kritiktir. Bu verilere cihaza tanımladığınız zaman, kritik noktalar aşıldığında anında mesajla sizi uyarıyor. Diyor ki şu noktada bir sıkıntı var. Bize mesaj geldiği zaman da biz ekiplerimizle veya gönüllülerimizle bu alanı kontrol ettiriyoruz. Herhangi bir şey varsa da burada yangın çıkmadan müdahale ederek önlem almış oluyoruz.
Bundan sonra da bir sıkıntı olmazsa bunu diğer adalara da, bizim için kritik olan Aydos ormanları ile Sultanbeyli ormanlarında da kullanmak için genel müdürlüğümüzün izniyle bunu da raporlayacağız ve rapor sonuçlarına göre de kullanacağız.
“Adalar yangın tehlikesi en yüksek yerlerden biri”
İstanbul’a baktığımız zaman yangın tehlikesi çok yüksek olan yerlerin başında Adalar geliyor. Adalarla beraber, Sultanbeyli, Aydos Ormanları, Kayışdağı ormanlarımız gibi sıralayabiliriz. Buralarda genel müdürlüğümüzün organizasyonunda almış olduğumuz genel tedbirlerimiz var.
Kulecilerimiz 24 saat gözetleme yapar, yangın söndürme ekiplerimiz yine 24 saat ormanlık alanlarda yangınla ilgili müdahaleler için bekler. Normal kamera sistemlerimizle de bu alanları 7 gün 24 saat gözetleyerek olası bir yangını erken haber almak ve erken müdahale etmek için genel tedbirlerimiz var. Adalar’daki ağaç türleri ve ormanın yapısı nedeniyle yangın tehlikesi en yüksek yerlerimizden birisi.
“Kozalak, sıcaklık nem ve kardondioksit ölçüyor”
Buradaki sıkıntımız bir de olası yangında adaya ulaşmak, ek güç aktarmak, ek destek vermek de zaman aldığı için burada ekstra tedbir almamız gerekiyor. 2020 ve 2021 yılında Adalar için büyük sayılabilecek 2 yangınımız çıktı. Bu yangınlarla beraber burada daha çok ek tedbir almaya başladık. Burada gönüllülerimiz var, gönüllü eğitimlerini yaptık; yerelde anında müdahale etmek ve yangın çıkmasını önlemeye yönelik. Buna ek olarak da bu yıl ilk kez denediğimiz, ilk kez test ettiğimiz yine yerli bir firmamızın üretmiş olduğu yerli bir ürün olan sensörlerle, havadaki sıcaklığı, nispi nemi ve hava kalitesiyle beraber havadaki karbondioksit gazını ölçerek yangın çıkmadan önce tedbir almaya yönelik bir çalışmamız oldu.
“1 hektara 1 ürün takmamız yeterli”
Küçük bir kutu ve güneş enerjisiyle çalışabilen, güneş enerjisi olmasa bile, kendi kendine en az 3 gün bize hizmet verebilen bir ürün. Ağaca herhangi bir zararı olmadan kemer vasıtasıyla bağlıyoruz. Genelde 10 dönüme, yani 1 hektara 1 ürün takmamız yeterli. Heybeliada için de şu anda bundan 7 tane var. Bizim için kritik olan, yangın tehlikesi olan bölgelere 7 tane koyduk. Nemi, sıcaklığı, karbondioksiti ve hava kalitesini ölçerek bize anlık mesaj olarak ya da mail olarak kendi sisteminde haberleşiyor ve ana vericiden bize aktarıyor.
Sıcaklık 30 dereceyi aştığında, nemin yüze 40’ın altına düştüğü zaman bizim için kritiktir. Bu verilere cihaza tanımladığınız zaman, kritik noktalar aşıldığında anında mesajla sizi uyarıyor. Diyor ki şu noktada bir sıkıntı var. Bize mesaj geldiği zaman da biz ekiplerimizle veya gönüllülerimizle bu alanı kontrol ettiriyoruz. Herhangi bir şey varsa da burada yangın çıkmadan müdahale ederek önlem almış oluyoruz.
“Mobil havuz ile helikopterlere su desteği”
Adalarda alınan diğer tedbirlerden de söz eden Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:
Mobil havuz dediğimiz yerli üretim olan, 60 ton, 85 ton ve 100 tonluk üretilebilen, aslında çıkış amacı helikopterlere su desteği sağlamak olan ama burada araçların su sıkıntısı olduğu için onu da test edelim dedik. İçini suyla doldurarak onu da kritik noktaya koyduk. Olası bir yangında arazöz dediğimiz yangın araçlarımızın su takviyesiyle ilgili sorunu da çözmeye çalıştık. Bunları Haziran ayından itibaren test etmeye başladık.
Bugüne kadar Allah’a şükür yangın çıkmadı tabii ama test sonuçlarımız gayet olumlu. Özellikle sensörler bize birçok uyarıyı verdi. O kritik zamanlarda buraları ekiplerimizle, gönüllülerimizle, emniyet güçlerimizle kontrol ederek burada bir yangın çıkmasını önledik. Bundan sonra da bir sıkıntı olmazsa bunu diğer adalara da, bizim için kritik olan Aydos ormanları ile Sultanbeyli ormanlarında da kullanmak için genel müdürlüğümüzün izniyle bunu da raporlayacağız ve rapor sonuçlarına göre de kullanacağız.
Bütün amacımızın yangının çıkmamasına yönelik olması lazım. Bu sistem de bize onu sağlıyor. Ada dışından gelen misafirlerimizde bazen sıkıntılar yaşayabiliyoruz. Onlardan da ricamız, ormanda temiz hava almak ve doğayı seyretmek için gelsinler.
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)
