Yaz sezonunu orman yangınları ile geçiren Akdeniz Havzası, sonbahara girdikten sonra fırtına ve sele teslim oldu.
Geçtiğimiz hafta meteorolojik hesaplamalar sonucu yapılan tahminlere göre 11-12 Eylül tarihleri arasında Antalya, ve Mersin’e kasırga uyarısı yapıldı.
Fırtına Türkiye’yi teğet geçti, Libya’yı vurdu
Ancak ülkemizi son anda teğet geçen Daniel Kasırgası, Libya’yı vurdu.
Orta Akdeniz’i vuran Daniel Kasırgası; Libya’nın Bingazi, Beyda, Merc, Suse ve Derne kentlerini etkiledi.
Büyük bir kısmı Derne’de olmak üzere son verilere göre 6 bin kişi fırtına sonrası meydana gelen selde hayatını kaybetti, 10 binden fazla insan ise kayboldu.
“Libya’ya benzer durumlar yaşardık”
Konuyla ilgili Çukurova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, açıklamalarda bulundu.
Zaimoğlu, kasırganın ülkemize vurması halinde yıkım etkisinin ile aynı olacağını belirterek, “Kasırga ülkemizi ve özellikle Çukurova bölgesini vursaydı Libya’ya benzer zararla ve kayıplarla karşı karşıya kalacaktık. Çünkü altyapı olarak da kasırgalar için oluşturduğumuz bir altyapımızın olduğunu söylemek çok da mümkün değil.
Bu nedenle her şartta Libya’ya benzer durumlar yaşamamız muhtemel olurdu. Bu uyarıyı dikkate alarak bu noktadan sonra kasırgaları da bir afet olarak değerlendirmek zorunda olduğumuzu söylemeliyim.” diye konuştu.
“Erken uyarı sistemi çok önemli”
Afetlerde erken uyarı sistemlerinin son derece önemli olduğunu vurgulayan Zaimoğlu, daha sonra şunları söyledi:
Meteoroloji Genel Müdürlüğü de çok erken bir biçimde aslında kasırgayla ilgili uyarı sistemini çalıştırdı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü de büyük ihtimalle bu yön değiştirmeyi bir miktar öngörüyordu. Dolayısıyla kasırgada son anda bir değişiklik olacağını gördükleri zaman vatandaşlarımıza daha sistematik bir biçimde uyarılarda bulunurdu. Kasırga yön değiştirmesi ile birlikte dünyada kullanılan önleyici sistemlerden biri olan erken uyarı sistemi, erken uyarı olarak kaldı.
“Çukurova bölgesi kış aylarında bol yağış olacak”
Adana’nın iklim değişikliğiyle birlikte çok sıcak bir yaz geçirdiğine dikkat çeken Zaimoğlu, kış mevsiminin de soğuk geçeceğini söyledi. Prof. Dr. Zeynep Zaimoğlu, “Zor bir yaz geçirdik, aslında bu yaz sıcaklığını iklim değişikliğine bağlı modellemelerle bekliyorduk. Kış aylarındaki beklentimiz Kasım ayından sonra daha çok yağışların olduğu ve belli bölgelerde de soğuk havanın insan hayatını zorlayabileceği noktalara gelebileceğini gösteriyor. Ocak ayı için İstanbul ve çevresinde kar beklentileri var. Bu kış ayları çok yağışlı geçirmeyi bekliyoruz ama bu yağışlar, kuraklık risklerini sonlandırmaya yetmeyecek. Yaptığımız modellemelerde her zaman sapmalar söz konusu olduğunu göz ardı etmemeliyiz.” ifadelerini kullandı.
Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı (İHA)